YAZILAR
Suçlu Olay Mahalline Geri Döner Mi?
Geçen hafta içerisinde haber bültenlerine "Konya'da mısır tarlasında korkutan obruk."başlığı ile düşen yukaridaki fotoğraf “Coğrafya nedir?” ve” Neden coğrafya öğrenmeliyiz?” sorularına tümüyle yanıt vermektedir. Sarı renkli olay yeri girilemez bandını görünce ister istemez insanın aklına meşhur söz düşmekte...Suçlu olay mahalline mutlaka geri döner deyişi.Fotoğrafı incelediğinizde dikkatinizi çekecektir.Suçlu olay mahalline geri dönmeyi bırakın ,olay mahallini terk etmemiş bile… Fotoğrafı ve haber metnini inceledikçe bir takım sorular zihninizde belirmeye başlıyor.Ülkemizin en az yağış alan ve en kurak bölgelerinden birisi olan Konya Havzasında bol su isteyen mısırın ne iş var dediğinizi duyar gibiyiz.Ekmeği ile unu ile kuymağı ile Karadenizle özdeşleşmiş bol su isteyen mısırın kuru tarıma daha uygun olan İç bölgelerimizde tercih edilmesi pek mantıklı değil.Doğru da değil aslında.Fakat son yıllarda daha fazla gelir getirdiği için çiftçilerimiz tarafından mısır tercih edilmekte beraberinde de farklı problemler oluşmaktadır. Mısırın su ihtiyacını karşılamak için bölgede seçeneğiniz oldukça azdır.Ya yağışlarla su ihtiyacını karşılamak zorundasınız ya da suyu bir şekilde bir yerden getirmek ,temin etmek zorundasınız.Bölgenin iklim özellikleri düşünüldüğünde mısırın isteği olan suyun yağışlara temin edilmesi mümkün değil.Geriye iki seçenek kalıyor.Yerüstü ve yeraltı suları.Aynı zamanda kapalı havza olan bölgede artan kuraklıkla birlikte mısır ve şeker pancarı gibi bol su isteyen tarım ürünlerinin ihtiyacını karşılamak için artık yüzey suları da yeterli gelmiyor.Bölgedeki göller ,akarsular sırasıyla kuruma tehditi ile yüzleşiyor.Geriye tek seçenek kalıyor.Yeraltı sularının kullanmak.İşte son yıllarda özellikle Konya Karapınar da oluşan korkutucu(!) obrukların en önemli nedeni bu.İnsanoğlunun,tarımsal sulama ihtiyacını karşılamak için yerüstü ve yeraltı sularını aşırı
kullanması.Su temin edildiği sürece tarım devam edecek.Su bittiğinde ise bölgedeki toprak hızla çoraklaşacak,tuzlanacak, çölleşecek ve tarım yapılamaz hale gelecek.Geçim kaynağını kaybeden çifçilerimiz de yine başka bir coğrafi olaya neden olacak .Taşı toprağı altın olan şehirlere,büyük kentlere göç edecek. İşte coğrafya dersinin temelinde bu yatmaktadır.İnsan doğa etkileşimi.Bu etkileşim insanoğlunun yeryüzü ile tanışması ile başlamıştır ve insanoğlu yeryüzünde kaldığı sürece de devam edecektir.Önemli olan da doğal ortamdan ihtiyaçlarımızı karşılarken bilinçli davranmak davranışlarımızın sorumluluğunu almak,doğayı işleyiş kurallarına göre kullanmak ,onu kirletmeden,ona zarar vermeden onun ile uyumlu ve sürdürülebilir bir yaşam planlamaktır.
Temelinde kainatı tanıma prensibi yatan Coğrafya dersi işte tam da budur.Konya’da mısır tarlasında oluşan korkutucu obruktur.Çözümü de yine insan doğa etkileşiminde yatmaktadır.
*Obruk: Özellikle Karstik arazilerde yeraltı sularının aşırı kullanımı sonucunda ortaya çıkan ,mağaraların tavanlarının çökmesi ile oluşan derinliği ve çapları değişen derin çukurluklardır.
Temelinde kainatı tanıma prensibi yatan Coğrafya dersi işte tam da budur.Konya’da mısır tarlasında oluşan korkutucu obruktur.Çözümü de yine insan doğa etkileşiminde yatmaktadır.
*Obruk: Özellikle Karstik arazilerde yeraltı sularının aşırı kullanımı sonucunda ortaya çıkan ,mağaraların tavanlarının çökmesi ile oluşan derinliği ve çapları değişen derin çukurluklardır.
Yorumlar - Yorum Yaz
